Küresel Oyunculuk, Türkiye’yi İslam Liderliği Üzerinden BM’ye 6. Daimi Üyeliğe Taşıyacak mı? (7)

 (Okuma süresi : 7 dakika )

Konunun açılması adına birkaç soru :

-Çin, ekonomik zenginlik (üretim) boyutunda ABD’yi geçti mi ? Evet…

-Sömürgelerini kaybeden Batı, halkının refahı devam ettirebilecek mi ? Hayır !

-Çin, tasarladığı Demir İpek Yolu ile, hedef pazarlara (Avrupa ülkeleri dahil) ucuz ve kaliteli ürünlerini mi taşıyacak ? Evet…

-Çin’in ekonomik-askeri istilasını Rusya durdurabilir mi ? Hayır !

-Çin’in (Afrika-Avrupa bölgelerinin) istilasını durdurabilecek güç, İslam Aleminin Lideri, BM. 6. Daimi üyesi Birleşik Türkiye Devletleri olabilir mi ? …!

**

Küresel Oyuncu olmamızla birlikte bizleri bekleyen açılımlar nedir ?

Savunma Sanayinde “Küresel Oyuncu” olmamız, uluslararasında söz sahibi (Büyük Güç) olabilmemize yetecek midir?

Bunun cevabı için önce “Büyük Güç” kapsamına bakılmalıdır:

Büyük Ordular, kalabalık nüfus, ekonomik-enerji zenginlikleri, finans piyasalarında hakimiyet, uluslararası (BM-IMF-Dünya Bankası vb.) kuruluşlarda söz sahipliği ile; dünyanın çeşitli yerlerine serpiştirilen askeri üslere (NATO vb.) sahiplik,Büyük Güç” kapsamında sayılanlardır.(1)

**

Büyük Güç” (olabilmek) her derde deva mıdır ?

Örneğin, Fillerin “Büyük Güç” olması, Arı korkularını yenmeye yetmiyor : “Bir doktora öğrencisi, Yerel halkın (Fillerin arılardan korktukları iddiasını) test etmek için bir deney tasarlar ve sürü halinde uçan bir kovanın (arıların) seslerini kaydederek, bu sesleri fil ailelerinin üzerindeki ağaçlara gizlenmiş kablosuz hoparlörlerden onlara dinletir.

Sesleri duyan Filler gözle görülür şekilde kaygılanır, kulaklarını dikleştirip olası bir tehlike için etraflarına bakınırlar ve içlerinden seslerden tedirgin olarak biri aniden kaçınca diğerleri de ; saniyeler içinde onu takip ederek güvenli bir yere ulaşırlar.” (2a-2b)

Bu örnekten anlaşılan : Her gücün kendi içerisinde bir zayıflığı taşıdığıdır.

**

Türkiye’de ne değişti de kısa sürede savunma sanayii ile “Küresel Oyuncu” oldu ?

1)Kendinize yetecek bir Savunma Sanayiniz yoksa stratejik özerkliğiniz ve çıkarlarınıza uygun bağımsız bir politika üretme seçeneğiniz olmayacaktır.

2)Rekabetçilerinizin sahip oldukları caydırıcı silahlara sahip olamıyor veya onların sahip olamadıkları yüksek teknolojiyi üretemiyorsanız yine stratejik özerkliğiniz olmayacak ve bağımsız politika üretilemeyecektir.

3)Uluslararası Piyasaya Teknolojik üstünlüğe sahip, düşük maliyetli silahlar-malzemeler sunamıyorsanız, sağlanan stratejik özerkliğinizi devam ettiremeyecek ve Küresel Oyuncu’luk kalıcı olmayacaktır.

4)Sizi kendisine rakip görerek bir yıpratma (çatışma) çalışması yapanlar: Verdikleri zarardan daha fazlasına uğrayacağını düşünmüyorsa, yine stratejik özerkliğiniz, çıkarlarınıza uygun bağımsız  politikanız olmayacaktır.

5)Türkiye’nin, sürdürülebilir ve giderek artan teknolojik silah ihracatı : Kendisine, rekabet gücü, uluslararasında yeni açılımlar ve pazarlıkta etkin diplomatik nüfuz sağlayacak, ancak, rekabetçi devletler, (kaybedecekleri nedeniyle) Ülkemizin yeni konumunu güleryüz’le ! karşılamayacaklardır.

**

-Küresel Oyuncu olmamız, bizi İslam Aleminin liderliğine taşıyabilir,

-İslam Aleminin lideri Birleşik Türkiye Devletleri, BM’de 6. Daimi Üye olabilir mi ?

**

Burada bir ara vererek uluslararasında bulunduğumuz konumu, ABD Washington merkezli, “Uluslararası güvenlik ve küresel ekonomik” konularında çalışma-araştırmalar yapan Atlantik Konseyi’nin (Atlantic Council) değerlendirmeleriyle görelim :

Türkiye’nin ortaya çıkan ve yıkıcı teknolojiler kapasitesi ve NATO: Savunma politikası, beklentiler ve sınırlamalar

NATO Parlamenterler Meclisi Bilim ve Teknoloji Komitesi…İleri teknoloji uygulamalarıyla gelecekteki askeri yetenekleri ve savaşı dönüştürebilen yeni ve yıkıcı teknolojiler (EDT’ler). Bugün, resmi belgeler NATO’nun EDT nesil çabalarının dokuz alana odaklandığını gösteriyor :  

-Yapay zeka (YZ),

-Otonom sistemler,

-Kuantum teknolojileri,

-Biyoteknoloji ve insan güçlendirme teknolojileri,

-Uzay,

-Hipersonik sistemler,

-Yeni malzemeler ve üretim,

-Enerji ve tahrik,

-Yeni nesil iletişim ağları.

Bu özet, Türkiye’nin savunma-teknolojik yeteneklerinin tamamını kapsamaz ancak Türkiye’nin EDT’lere ve yüksek teknoloji ilerlemelerine giderek artan odaklanmasını ana hatlarıyla belirtmeyi amaçlamaktadır…

Bu programlar, Ankara’nın gelecekteki askeri modernizasyon çabalarına ve akıllı varlıklarına işaret eder. Bu makale, Türkiye’nin EDT ekosisteminin kapsamlı ve entegre yapısını göstermek için yapay zeka, robotik, yönlendirilmiş enerji silahları ve gelecekteki asker/dış iskelet teknolojilerine odaklanarak Türkiye’nin kritik savunma teknolojisi programlarından bazılarını vurgulamaktadır.

…Ticari uydu görüntülerinin ve coğrafi istihbaratın kullanımı, açık kaynaklı istihbaratı devrim niteliğinde değiştirdi. Yüz Tanıma algoritmalar artık savaş suçu soruşturmalarında kullanılıyor. Robotik savaş, drone-drone çatışmaları ve insanlı-insansız ekipler, savaşın özelliklerini iyiye veya kötüye doğru değiştiriyor.

…Yeniliklere ayak uydurmak, iyi bir koltuk almanın rakiplere karşı stratejik bir avantaj sağladığı hızlı hareket eden bir trene binmek gibidir. Bütünsel, spektrumun her yerinde EDT üretme çabalarına yatırım yaparak, Türk karar vericiler bu zorunluluğu kabul ediyor gibi görünüyor.

Türkiye’nin son teknoloji dronları üretme ve ihraç etmede mükemmel olmasına rağmen diğer önemli geleneksel askeri varlıklarla mücadele ettiği düşünüldüğünde bu durum dikkat çekicidir.

Önde gelen Türk insansız hana sistemleri üreticisi Baykar’ın CEO’su Haluk Bayraktar’a göre, Sanayi Devrimi’ni kaçırmak Türkiye’nin askeri modernizasyonunu yavaşlattı. Ancak, aynı zamanda ülkeyi dijital çağ teknolojilerinden yararlanmaya, akıllı varlıklarda ve EDT’lerde yeni güçler inşa etmeye itti...”(3)

**

Yukarıda tespitlerden anlaşılan : Yaklaşık 20 yıl önce tanklarının tamirini (yenileştirilmesini) yapamayan, İHA’ları temin etmek için “NATO’nun en az masraflı paralı askeri”(*) İsrail’in kapısını aşındıran Türkiye bugün, İnsansız Hava araçlarının üretiminde (öncü) çağın bir adım ötesindedir.

**

Bununla ilgili bir değerlendirme de Türkiye ile Hindistan’ın 5. Nesil Uçak çalışmaları karşılaştırılması :

“Türk 5. Nesil Kaan Savaş Uçağı Programı Hindistan’ın AMCA’sının ‘Önüne Geçiyor’; Ankara’ya Avantaj Sağlayan Şey Nedir: OPED…

Türkiye’nin beşinci nesil uçağı “Kaan”, ilk uçuşunu Şubat 2024’te gerçekleştirdi. Türkiye Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin (SSİK), daha 2010 yılında Türkiye’nin F-16 filosunun yerini alacak ulusal bir yeni nesil hava üstünlüğü savaş uçağı tasarlama, geliştirme ve üretme kararı aldığı düşünüldüğünde, bu olağanüstü bir başarıydı.

…TAI Anka-3 gizli insansız savaş hava aracı (SİHA) prototipi ilk uçuşunu 28 Aralık 2023’te gerçekleştirdi. TAI daha önce lisans altında önemli sayıda General Dynamics F-16 Fighting Falcon jeti ile CASA/IPTN CN-235 hafif nakliye/deniz devriye/gözetleme uçağı üretmişti.

TAI, çok çeşitli İHA’lar üretmesiyle bilinir. Bir Türk özel şirketi, uzaktan kumandalı veya otonom uçuş operasyonları yapabilen Bayraktar TB2 orta irtifa uzun dayanıklılıklı (MALE) insansız savaş hava aracını (UCAV) üretmektedir. Suriye, Libya, Azerbaycan ve Ukrayna’da yaygın olarak kullanılmıştır.

Türkiye’yi İleriye Taşımak – Hindistan’ın Fikirleri?

…(Türkiye) Hem Rus füze sistemleri hem de Batı uçak teknolojilerinin alıcısı oldu. Ancak ABD’nin, Rus S-400 SAM’leri satın aldıkları bahanesiyle Türkiye’ye daha önce taahhüt edilen F-35 satışlarını durdurması Türkiye’yi sarstı.

İslam dünyasına en güçlü ulus olarak liderlik etme ve büyük bir silah tedarikçisi olma istekleri Türkiye’yi savunma üretiminde ileriye taşıdı.

…Türkiye’nin F-16’ları üretmedeki deneyimi önemli. BAE ile yakın çalışmaları yardımcı oluyor. Bunları “Kaan” ihracatını desteklemek için kullanmayı umuyorlar. ABD, Çin ve Rusya’dan sonra yerli beşinci nesil savaş uçağı uçuran dördüncü ülke konumundalar. Ancak hem gizlilik hem de motor teknolojileri karmaşıktır ve ustalaşmak biraz zaman alacaktır.

Hindistan, Türkiye’nin insansız platformlardaki başarılarından ders çıkarmalı. Helikopterler ve nakliye uçaklarında da öndeler. Türkiye, beşinci nesil savaş uçağı programında açıkça önde…

Türkiye’nin karar alma sürecinde çok daha hızlı hareket ettiği görülüyor. Hindistan’ın daha büyük bir ekonomiye sahip olma avantajı var. Hindistan’ın DRDO ve HAL’ı daha büyük, ancak biraz daha bürokratik.(4)

**

Başlıklarla verilen Savunma Sanayii ile ilgili yazı dizisini bitirirken :

Ak Parti’nin yaklaşık 22 yıllık iktidarı döneminde yaptıkları rakamlarla sergilenerek :

-Ekonominin gelişmesine paralel, halkın (sağlık-geçim) refahına sağladığı katkının yanında,

-Ülkemizin Tam Bağımsızlığına giden yolu açması ve uluslararasında saygınlığın yükselmesini temin eden savunma sanayiinde geldiğimiz yer açıklanmıştır.

Sonsöz : Yakın gelecekte, Güneş Devlet Osmanlının (**) ‘yönetimde Adalet’ anlayışına : en başta, onu sömürüsüne engel olduğu için kendi aralarında birleşerek yıkan Batı’nın (Avrupa Ülkelerinin) ihtiyacı vardır.

Ve Tarih değil olaylar tekrar etmektedir.

www.canmehmet.com

Açıklama ve Yararlanılan Kaynaklar :

-Vurgulamalar tarafımızdan yapılmıştır.

-İçerikte sergilenen ilgili dokümanların kaynakları diğer bölümlerde verilmiştir.

(*)NATO eski genel sekreteri Joseph Luns’un tarif ettiği görevdir: “İsrail modern çağımızın en az masraflı paralı askeri olmuştur.” Kaynak: Naday Shragai, Haaretz 13 Mart 1992.

(**) Güneş Devlet Osmanlı : Filozof Tommasa Campanella, Güneş Ülkesi isimli ütopya eseri ile ünlenen İtalyan Filozof (1568-1639) şair, yazar ve filozoftur. “Güneş Ülkesi, isimli eser, filozofça bir devlet tasarısıdır. Platon’un Devlet’i, Thomas Moore’ın Ütopya’sı çizgisinde, toplum yararını bireyinkiyle bağdaştırıp, halklı bir düzen tasarısı getiren Güneş Ülkesi, sosyal bilimlere eğilenlerin okumadan edemeyecekleri, dünya üniversitelerinde de yardımcı kitap olarak salık verilen ana yapıtlardan biridir.

“Filozof Companella, son tahlilde Osmanlı’nın şahsında; her şeyin ideal ve nihaî anlamda tatbik edildiği “Güneş Ülke” özlemini şu şekilde tavsif ve tarif etmektedir:

Güneş Ülke’yi yeryüzünde bulmak mümkün müdür?

Fikir hürriyetine, Vicdan hürriyetine, lisan hürriyetine ilişmeyen Türklerin varlığı hiç olmazsa yarın böyle bir ülkenin var olacağını bana hissettiriyor. Madem ki, düşünceyi zindana koymayan, hakikat sevgisini zincire vurmayan bir millet, o cesur, âdil Türkler var; üzerinde yalnız hakikatin, adaletin ve hürriyetin hüküm sürdüğü bir “Güneş ülke” yarın neden vücut bulmasın?”

(1) Daha fazlası için : https://www.lawfaremedia.org/article/who-are-you-calling-great-power Dana Stuster. 15 Ocak 2023, 10:01 AM

2a) https://www.cell.com/current-biology/pdf/S0960-9822(07)01718-6.pdf

2b) https://www.discovermagazine.com/planet-earth/elephants-fear-of-bees-may-help-save-them-and-local-farmers

(3) https://www.atlanticcouncil.org/in-depth-research-reports/issue-brief/turkeys-emerging-and-disruptive-technologies-capacity-and-nato-defense-policy-prospects-and-limitations/

Can Kasapoğlu ve Sine Özkaraşahin. 8 Temmuz 2024.

(4) https://www.eurasiantimes.com/turkish-5th-gen-kaan-fighter-program-zooms/ (5 Mart 2024)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*