Bir hikâyenin içerisine birkaç doğru eklerseniz, hikaye konuya hakim olmayanlarca “Doğru” olarak algılanacaktır. Darwin’in teorisinden bir örnek verilirse :
Gregor Mendel yaklaşık 100 yıl önce Çekoslovakya’da bir manastır bahçesinde bir deney yapmaktadır. Konu bitkilerin özelliklerini bir sonraki nesle aktarma şeklidir.
-“Beyaz çiçekli bir bitkiyle kırmızı çiçekli bir bitkiyi çaprazlarsam ne olabilir?
-Gelecek neslin çiçekleri kırmızı mı yoksa beyaz mı olacak?
-Uzun bir bitkiyle kısa bir bitkiyi çaprazlarsam ne olur?
-Yavrunun boyu ne kadar olurdu?”
Mendel bu deneylerin sonuçlarında kalıtımla (genetikle) ilgili bazı temel yasaları keşfeder ve bulguları büyük bir heyecanla bilimsel bir dergide yayınlar.
Ancak, bilim dünyası Mendel’in bu tespitlerini görmezden gelecektir.
Peki, Mendel neden görmezden gelindi? (*)
Darwin’in, “Evrim Teorisi” birçok nedenlerle Batı’da aşırı abartılarak adeta kumdan bir kale inşa edilmiştir. Mendel, bu keşfi ile Darwin’in “Pangenezis”(**) kalıtım teorisini geçersiz kılmakta ve adeta kumdan yapılmış bu kaleyi yıkmaktaydı.
Gerçeğinde Darwin’in bu iddiasının bugün bir değeri de kalmamıştır.
**
Geçen bölüme kaldığımız yerden, Bilinç-Zihin-Akıl konusuna devam etmeden, konunun açılması adına (çarpıtılmış) yaşanmış iki “Bilimsel!” hikayeyi daha aktarmış olalım.
Bilim ve Bilim İnsanları Kapitalizmin-Paranın emrinde mi?
“GDO’lar (Genetiği değiştirilmiş organizma) hakkında yapılmış ilk tarafsız ilmî araştırma, bize aynı zamanda, ilmî çalışmaların hangi şartlarda ‘bağımsız’ olabildiğini anlatmaktadır.
GDO’lar konusundaki ilk tarafsız ilmî çalışmayı 35 yıllık tecrübeye sahip İskoç bilim insanı Dr. Arpad Pusztai yapmıştır. Bitkilerin genetik değişimi konusunda dünyanın önde gelen isimlerinden biri olan Pusztai’nin çalıştığı kurum yani “Rowett Research Institute”, hükümet destekli bir kuruluştu.
İskoçya Tarım Ofisi, “Rowett Research Institute”dan, GDO’lu bitkiler ülkede henüz yaygınlaşmadan önce ürünleri denetleyebilecekleri ilmî test metotları geliştirmesini istedi. Bunun üzerine Pusztai, genetiği değiştirilmiş patatesler ile deney farelerini beslemeye başladı ve 110 gün sonra bu farelerde bir farklılık olduğunu saptadı ki, en tehlikeli farklılık, farelerin bağışıklık sistemlerinin zayıflamasıydı.
Pusztai genetiği değiştirilmiş patateslerin kötü etkilerinin yavaş gözlendiğini ve mecbur kalmadıkça genetiği değiştirilmiş gıdaları kesinlikle tüketmeyeceğini açıkladı. Bir anda tüm dünya bu sansasyonel açıklamayı tartışır oldu. Pusztai’nin patronu, ilk başta, büyük bir özenle yapılmış bu araştırmayı tebrik etti, hatta bununla kalmayıp sonuçları basına dağıttı.
Ancak 48 saat içinde bu destek birden kayboldu ve 68 yaşındaki Pusztai işten atıldı. Ayrıca türlü tehditlerle de şirketten uzak durması sağlandı.”
Sonra ne oldu ?
“İngiliz Bilim ve Teknoloji Komitesi” Pusztai’yi kınayan bir açıklama yayınladı. Pusztai’nin tüm bu olumsuzlukları atlatabilmesi, hayatının beş yılına ve birkaç kalb krizine mâloldu…
Şirket yöneticileri, hükümetten aldıkları desteğin kesilmemesi için, tecrübeli bilim adamını bir kalemde silebilmişlerdi.
Nitekim 90’lı yılların sonunda GDO firmalarının hisseleri Wall Street’te tavan yaptı…
2000 yılında, çalışmaların sonuçlarına bakılmaksızın GDO’lu mısırlar için izin sertifikası verildi. Ve bu sürece, konu ile ilgili ilmî kuruluş çalışanlarının GDO’lu yiyecekler konusunda açıklama yapmasının yasaklanması da eklenince, muhtemel bütün engeller kaldırılmış oldu. Böylece Pusztai’nin canlı hayvanlar üzerinde yaptığı çalışma, İngiltere’deki ilk ve son araştırma olarak kaldı…” (1)
*
ABD atom bombaları Japonların kafasına neden attı ?
Amerika, 1940’lı yıllarda, o günün değerleri ile iki buçuk milyar dolar harcayarak atom bombasına son şeklini verir. Ancak, o sırada II. Dünya Savaşı’nın sonuna gelinmiş ve kaybeden Japonya ile teslim şartları görüşülmeye başlanmıştır.
Açık ifadesi ile, savaşı sonlandırmak için artık atom bombası veya benzeri bir kitle imha silahının kullanılmasına gerek kalmamıştır.
-“Bomba projesi başarılı olmak zorundaydı. Üzerine çok masraf edilmişti, bir kez başarısız oldu mu biz bu kadar harcamanın hesabını nasıl verebilirdik? Olabilecek tepkiyi düşünün bir kez… Zaman azaldıkça, Washington’da bulunan belirli çevreler, Manhattan Projesinin başı olan General Groves’u çok geç olmadan bu denemenin yapılması için sıkıştırıyor ve ikna etmeye çalışıyordu. Bombanın tamamlanıp ve atıldığı zaman ilgili herkes, müthiş bir şekilde rahatlamıştı.” (2)
“Bilim adamları günahı tattığında…
Başkan Harry S. Truman ile savaş sonrası yaptığı bir görüşmede Manhattan Nükleer Silahlar Projesi bilimsel yöneticisi J. Robert Oppenheimer, üzüntü içinde bilim adamlarının ellerini kana buladıkları, artık günahı tanıdıkları yorumunda bulunur.
Bu itirafın ardından ABD Başkanı Truman, yardımcılarına, bir daha asla Oppenheimer’ı görmek İstemediği yolunda emirler verir.
Kimi zaman bilim adamları kötülük yaptıkları, kimi zaman da bilimin kötü amaçlı kullanımına karşı uyarıda bulundukları için cezalandırılır…” (3)
**
Sanayi Devrimi ve devamındaki buluşların arkasında, “Aydınlanma Felsefesi” veya “Laik Anlayış”tan öte, Sermaye vardır. Bu sermaye : Dünyaya, “Kardeşlik, Hürriyet, Özgürlük, Adalet ve Demokrasi” Balonları satan, kendine “Çağdaş, Modern, Demokrat, İnsancıl, Hümanist!” etiketi yapıştıran Batı’ya, köleleştirilen Afrika’dan, katledilerek soyulan ; Latin Amerika’dan ve Hindistan’dan kan ve gözyaşlarının üzerinde yüzen gemilerle getirilmiştir. (4)
Devam edecek…
Resim : Tarafımızdan düzenlenmiştir.
Açıklamalar ve yararlanılan kaynaklar :
(*) Batı medyasını oluşturan büyük çoğunluğunun ilmi gerçekleri “Bilim” ve sahiplenme adına çarpıtarak “ahlaksızlık-hırsızlık !” seviyesinde yayın yaptıklarını görmek isteyenler, Jack Goody ‘nin “Tarih Hırsızlığı” eserini okuyabilirler.
(**) Pangenezis : a)Her vücut hücresinin, üreme hücrelerinde toplanmadan önce kanda dolaşan kalıtsal parçacıklar ürettiğini öne süren eski bir kalıtım teorisi. b)Charles Darwin tarafından öne sürülen, vücudun her yerinden gelen kalıtsal bilgiyi içeren gemüllerin gonadlarda birleştiği ve üreme hücrelerine dahil edildiği bir kalıtım teorisi.
–https://answersingenesis.org/genetics/genetics-and-gods-natural-selection/
(1) GDO konusunda bakabilirsiniz :
a) https://www.gmwatch.org/en/106-news/latest-news/19958-rip-arpad-pusztai
b)https://politeknik.org.tr/10-soruda-gdo-ciftci-sen/
(2) LIDDEL HART, II. Dünya savaşı.
(3) Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı, Carl Sagan. Sh: 285)
(4) Daha fazlası için bakınız :
a) https://www.canmehmet.com/batinin-gercekleri-atom-bombasi-afyon-savaslari-ve-yagmalar-17
c) https://www.canmehmet.com/category/bilim-ve-bilim-insanlari-bilgini-tarihcesi