(Okuma süresi : 8 Dakika)
Mustafa Kemal Paşa’ya göre Devrimlerin/İnkılapların amacı :
-“…Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz DEVRİMLERİN AMACI, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve BÜTÜN ANLAM VE BİÇİMİYLE UYGAR BİR TOPLUM HALİNE ULAŞTIRMAKTIR. Devrimlerimizin TEMEL İLKESİ BUDUR …” (1)
Özendiğimiz ve hedeflediğimiz Batıdaki Uygar Toplumların ! (Sömürgeleri soyarak elde ettikleri) yaşamı :
–Halk, rahat bir yaşam ve konfor içerisindedir. Eğitim, hastane, yol, köprü, enerji vb. ihtiyaçları halledilmiş ; sosyal (sivil) örgütleri ile yönetime katılırken, İlim İnsanları da büyük icatlar yanında, Devletinin ihtiyacı sivil-askeri teknoloji ile, büyük ölçekte projelerini geliştirmektedir. Halk, oluşan bu (refah) ortamı sonucunda sanat üreterek gelişmiş (zengin) bir kültüre birikimine zemin hazırlamaktadır.(*)
**
Mustafa Kemal Paşa’nın “Uygar Toplum” hedefi ile ülkemiz ve halkımız yakın gelecekte :
–Ülkemizde : Eğitim, hastane, yol, köprü, enerji vb. yatırımları tamamlanmış; Halk, Sosyal (sivil) Örgütlenmeleri ile yönetime katılmış, Ülkenin ilim insanları, büyük icatların yanında, devletin ihtiyacı olan sivil-askeri yüksek teknolojiler ile büyük ölçekte projeler geliştirmiş; Yeni yönetim şeklinin getirdiği zenginlikle, halkımız sanat üretebilecek kadar rahat bir yaşam ve konfor içerisinde olacaktır.
Bu noktada “Uygar Toplumlar”, “Batılılaşmak” veya “Amerikanlaşmak” ifadelerinin (varsa) ortak yönleri açılmalıdır.
**
Kemalistlere göre, Uygar Toplumlar, “Batılılaşmak” veya “Amerikanlaşmak” eş değerde midir ?
Aşağıda önce “Amerikanlaşmak”, arkasından “Batılılaşmak” konusunda birbirleriyle çelişen haber ve ifadeler verilmektedir.
Kaynak : 29 Eylül 1929 tarihli The New York Times gazetesi :
(Amerika) Birleşik Devletler’in etkisi, neredeyse hiçbir Amerika’lı bunu farketmeden; Yeni Türkiye’deki, Fransa’nın (önceki) geleneksel kültür etkisininin ve Kur’an’ın ahlâki etkilerinin yerini alıyor.
Reformun çok sayıdaki gel-git dalgalarından etkilenen genç cumhuriyet, şimdi yeni bir dönüşüm denizine girmek üzere. Kemâlist hükümet bu denize “Amerikanizm” diyor.
Bu sonbahardan başlamak üzere, tüm Türk okullarında İngilizce öğretilmesi için Ankara tarafından emir verilmiş olması, Türkiye’de baskın olan Fransız kültüründen uzaklaşmanın önemli bir işaretidir.
Hükümetin önemli sözcülerinden ve Başkan (Mustafa) Kemal’in en yakın arkadaşlarından biri olan milletvekili Falih Rıfkı Bey, günlük resmi gazete olan Milliyet’e şöyle yazdı :
“Doğa, şehirler, bilim, bilgi ve insanların, hepsinin tamamen yeniden yapılandırılması gereken bir millette –ki bu bizimki oluyor-, Amerikanizm ama Avrupalılık değil, reformun temeli olarak vazife görmelidir. İlk adım, İngiliz dilinin geniş bir şekilde yaygınlaşması olmalıdır. Amerikan ruhunu benimsemek için, sadece üretim yöntemlerimizi değil, eğitim sistemimizi de değiştirmeliyiz.”
…Avrupa genelinde de seyahat etmiş olan Falih Rıfkı Bey, Amerikancılık kampanyasına ilk kez; (Amerika) Birleşik Devletler’in, Lâtin Amerika üzerinde egemen olan etkisine ve orada gerçekleşen maddi ilerlemeye yönelik gözlemlerine dayanarak, Güney Amerika’ya yaptığı bir seyahatten dönüşünde başlamıştı. Şimdi onun kampanyası, Türk Hükümeti’nin kampanyası oldu. (2)
…
Amerikalı gazetecinin “Amerikanlaşmak ” sorusu ve Atatürk’ün cevabı :
Tarih : 29 Ekim 1930. Yer, Türk Ocağı’nda verilen Cumhuriyet Balosu :
“Associated Press Muhabiri Amerikalı Miss Dorothy Ring, Atatürk’e sorar :
-Türkiye hangi bakımlardan Amerikanlaşacak?
Atatürk bu cevabı verir.
“Türkiye bir maymun değildir ve hiçbir milleti taklit etmeyecektir.
Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne de Batılılaşacaktır; o sadece özleşecektir.” (3a-3b)
**
Şimdi de Mustafa Kemal Paşa’nın “Batılılaşmak” veya “Batılı olmak” konusunda değişik tarihlerdeki konuşmaları aktarılmaktadır
-“Yeni kültür, Batılı olacaktır ve bir yaşam biçimi olarak toplumsal yapının her kademesinde aynı biçimde var olacaktır.”(4)
-“O, bu dehası sayesinde Osmanlı Devleti’nin yıkılma sebeplerini çok iyi bir şekilde tahlil etmiş ve yeni kurulan ülkenin aynı yanlışları tekrar etmemesini sağlamaya çalışmıştır. Atatürk, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ana sebebini Osmanlı Devleti’nin elde ettiği zaferlerden sonra Batıyı küçük görüp onlarla bağlarını koparması olarak göstermektedir. Ona göre memleketler farklıdır fakat medeniyet birdir. Memleketlerin ilerleyebilmesi için yapması gereken en önemli şey medeniyete iştirak etmesidir.”(5)
–“…Zaten yüksek olan Türk kültürü yeniden canlandırılmalı, Batılılaşma sayesinde muasırlaşmalıdır. Millî benlik ve millî kimlik muhafaza edilerek gerçekleşecek Batılılaşma Türk kültürünü dünya medeniyeti hâline getirecektir. Atatürk’ün kültür konusunda önem verdiği hususlardan biri de Türk dünyasının kültür birliği içinde olmasıdır.
Türk dünyasında bir kültür birliği oluşmasını arzulayan ve bu konuda büyük gayret gösteren Atatürk: “Türkiye dışında kalmış olan Türkler ilkin kültür meseleleriyle ilgilenmelidirler. Nitekim biz Türklük dâvasını böyle bir müsbet ölçüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz”(6)
-“Batı’dan lazım olan her şey alınmalıdır fakat alınan her şey Türkiye şartlarına göre yeniden düzenlenmelidir. “(7)
-“Ona göre, Osmanlıdan kalma bir alışkanlıkla halk Batı’yı kötü görmekte ve ondan gelen her şeyi kayıtsız şartsız reddetmektedir. Bu nedenle Batılılaşmak ancak halkın güvendiği bir kişi eliyle ve inkılaplar halinde olmalıdır. Bu işi başarabilecek tek kişi ise Atatürk’tür. Ancak Atatürk gibi, halkının iyiliğini halkından daha çok düşünen birisi halka rağmen Batılılaşmayı sağlayacaktır…”(8)
**
HİLAFETİN KALDIRILMASINDAKİ GERÇEKLER :
Uygar Toplum olmak adına kaldırılan Hilafet Kurumu ile İsviçre’den alınan Medeni Kanunun arka planında neler var ?
1)Hilafet kaldırılmasında yaşananlar :
-“Hayim Naum, (**) Londra’da, derhal Lord Kürzon ile temas aradı ve temin etti. O zamanki İngiliz politikasının nâzımı mevkiinde bulunan bu Lord, nesebinin bir tarafıyla Yahudi idi. Hahambaşı, dâvayı aynen kabul etmek için bütün şartlara malik bulunan Lord’u, ancak Türkiye’ye bazı ivazlar vermek ve istiklâlini kabul etmek mukabilinde ona islâmiyete arka döndürtmenin mümkün olacağı mevzuunda ikna etti. Böylece Türkiye’de, İslâm âlemi üzerinde nüfuz ve ehemmiyet ifade edecek hiçbir vasıf kalmayacaktı.
Hayim Naum, İngiliz Lord’una, milyarlarca Sterling ve yüz binlerce insan feda ederek elde edilemeyecek bir kazancı, basit ve bedava bir formülle takdim ediyordu.
Hayim Naum’un son sözü şu oldu:
-“Türkiye’nin mülki tamamiyetini kabul ediniz; onlara, ben, İslâmiyet temsilciliğini attırmayı kabul ve taahhüt ediyorum!”… Hayim Naum derhal İsmet Paşa ile bir konuşma yaptı ve…(İsmet Paşa) “Meseleyi Ankaraya bildirip mütalâa ve direktiflerini aldıktan sonra size cevap verebilirim.”
Ve İsmet Paşa, teklifi, şifreyle Ankara’ya bildirdi.” (10)
VE İSVİÇRE MEDENİ KANUNUN YAPIMCISININ BİZE SÖYLEYECEĞİ ŞEYLER VAR :
Bizim tercüme (bire bir kopya) ile taklit ettiğimiz İsviçre Medeni Kanununun yapımcısı Eugene Huber bir Medeni Kanun yapımında nelere dikkat edilmesine işaret etmektedir :
A)Tatbikat ve mahkeme içtihatlarının hukukun tezahüründe esaslı bir mevkileri vardır. (Yaşanmış olaylar ve mahkemelerin önceden verdiği kararlar kastedilmektedir.)
B) “halk vicdanının temayüllerini belirtmeye mahsus vasıtalardan başka bir şey olmamalıdır. Kanunlar halkın vicdanından çıkmalıdır, tâki devrinin ihtiyaçlarını kavramış her zeki adam onların kendi kalbi ve kendi aklı (raıson) tarafından emredilmiş olduğu hissine varabilsin. Hiç bir taklit, hiç bir ilim, hiç bir muhayyele kuvveti bu sahada hayatın mübrem ihtiyaçlarının yerini tutamaz”. (İsviçreli Hukukçuya göre : Dışarıdan Medeni Kanun alınmaz)
C)Şu halde Medeni Kanun eski hukukun bütün otentik ve yaşayan kısımlarını muhafaza edecek ve onların bir sentezini imal etmekle beraber hükümden düşmüş olan (desuetude) müesseselerle yabancı memleketlerden alınmış olmalarından dolayı Millî vicdana kök salmamış olanları atacaktır, (Yeni bir medeni kanun yapımında eski hukuk dikkate alınmalı ve halkın tepkisine neden olanlar varsa atılmalıdır.)
D) “istikbal maziyi devam ettirmelidir”. (Gelecek, geçmişin devamıdır.)
E) İsviçre Medeni Kanunu Millî bir kanun ve baştan aşağı İsviçre halkının bir eseri olacaktır. Federal meclise gönderilen mesajda şöyle denilmektedir: “Bir kaç asırdanberi gösterilebilecek bütün ayrılıklara rağmen kantonlarımız tamamiyle hayat ihtiyaçlarından doğan bir hukuk yaratmışlardır, bu hukukun, halkın ferasetine ve karakterine uygun olmakla beraber ananevi ve Millî hukuku yabancı modellerin taklidinden korumak gibi bir üstünlüğü de vardı…(11)
**
Bölümü, Batılıların “Batılılaşma” konusunu nasıl değerlendirdiklerini, Batı’da “Saygın !” yayın kuruluşlarından sayılan İngiliz kurumunun değerlendirmesi ile noktalıyoruz :
“Batılılaşma kültürel ve sosyal etki :
Batılılaşma , Batı Avrupa’nın uygulamalarının ve kültürünün dünyanın diğer bölgelerindeki toplumlar ve ülkeler tarafından, zorlama veya etki yoluyla benimsenmesidir. Batılılaşma, sömürgecilik sürecinin bir parçası olarak dünyanın büyük bir bölümüne ulaşmış ve küreselleşmenin bir sonucu olarak önemli bir kültürel olgu olmaya devam etmektedir .
Batılılaşma,…İşgal altındaki halklar, Batı Avrupa iş uygulamalarını, dillerini, alfabelerini ve giyim tarzlarını benimsemeye zorlandı veya teşvik edildi . Ayrıca Batı Avrupa eğitim sistemlerini, edebi ve sanatsal standartlarını benimsemeleri ve Hristiyanlığa geçmeleri teşvik edildi . Birçok ülkeye Batı tipi yönetim ve askeri uygulamalar dayatıldı.
20. yüzyılda , Batı Avrupa’nın Kuzey Amerika’yı sömürgeleştirmesinin bir sonucu olan AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ, tartışmasız Batı kültürünün en önemli ihracatçısı haline geldi. Filmleri, popüler müziği ve popüler modası yalnızca Asya , Afrika , Orta ve Güney Amerika’da değil, Batı Avrupa’da bile ilgi gördü . Teknoloji hem Batılılaşmanın bir biçimi hem de aktarıcısı olarak işlev gördü.
Türkiye’den Kemal Atatürk ve İran’dan Rıza Şah Pehlevi gibi bazı liderler Batılılaşmayı benimsedi, ancak Batılılaşmanın diğer halkların dillerini ve kültürel biçimlerini yok etme eğilimi de yaygın bir muhalefete yol açtı .“(9)
Devam edecek
-İnkılaplar, Devrimler ve daha neler neler ….
www.canmehmet.com
Resim : Tarafımızdan düzenlenmiştir.
Açıklama ve Kaynaklar :
(*) Uygarlık ve Esenlik tanımları için bakınız : https://www.canmehmet.com/kemalizmin-dinsellestirilmesi-kemalist-inkilaplar-neden-sorgulanamaz-dokunulamaz-ve-dogma-dir-7
(**) Koç Holding’in büyük ortaklarından olan Jak Nahum ve Bernar Nahum’un babası, Jan Nahum’un dedesidir . Fazlası için bakınız : https://www.canmehmet.com/majestelerinin-gazetesindeki-laik-bir-cumhuriyet-ilanindaki-sir-4
(1) 1925 (Atatürk’ün S.D.U, s. 214) Fazlası için bakınız : https://atam.gov.tr/devrim-ve-turk-devrimleri/
2) The New York Times gazetesinin 29 Eylül 1929 tarihli haberi.
(3a)29 Ekim günü Türk Ocağı’nda verilen baloya katılan Atatürk’e Associated Press Muhabiri Amerikalı Miss Dorothy Ring sorusu ve cevap : (Alıntı Kaynağı : Atatürk’ün Bütün Eserleri, 24. Cilt, s.299 https://www.ataturkanlatiyor.com/batililasma
3b) Aynı cevap için diğer kaynak : Prof. Dr. Ahmet SALTIK ADD Bilim Kurulu 2. Bşk., Genel Başkan Yrd. / Vekili (2004-6) www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com https://www.atilim.edu.tr/tr/tip/news/5245/o%E2%80%99nu,-yuce-ataturk%E2%80%99u-aramizdan-bedensel-ayrilisinin-83–yilinda-nicin-aniyoruz
(4) Yüksel, Ahmet Haluk (1989), “Atatürkçü Düşünce Sistemine Dayalı Toplumsal Kültür Anlayışı ve Kültürel İletişim”, Atatürk Yolu, Kasım, s. 578.
(5)Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Ankara: Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Yayınları, C. III, 1954, s. 67.
(6) Atatürkçülük III-Atatürkçü Düşünce Sistemi, İstanbul: Milli Eğitim Bakanlığı Yayını s. 30.
(7) Hürriyet Buhranı; Ahmet Hamdi Başar, Gün Basımevi, İstanbul, s. 55.
(8) Hürriyet Buhranı; Ahmet Hamdi Başar, Gün Basımevi, İstanbul, s. 57-58. (4-5-6-7-8 sayılı dip notların alıntı kaynağı: ATATÜRK’ÜN KÜLTÜR SİYASETİNDE BATILILAŞMA VE AHMET HAMDİ BAŞAR’A GÖRE YENİ DÜNYA DÜZENİ OLARAK ATATÜRK İNKİLAPLARI DR. OSMAN KUBİLAY GÜL. Sh:71 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3174405
(9) Kaynak : Encyclopædia Britannica, dünyanın en eski sürekli yayınlanan ansiklopedisi’dir. Şirket ayrıca Amerikan sözlük yayıncısı Merriam-Webster’ın da sahibidir. 14.8.2025/19.24 https://www.britannica.com/topic/Westernization
(10) Büyük Doğu Dergisi 21-28 Ekim 1949, Sayı:2-3; (Vesikalar Konuşuyor, Büyük Doğu Yayınları, 1. Baskı / s. 96-104)
(11) Kaynaklar ve fazlası için bakınız : https://www.canmehmet.com/ataturkculuk-ve-kemalist-milliyetperverlikte-latince-ile-isvicre-medeni-kanunu-5