İçerik, ağacımızın meyvesidir ve bir esin kaynağı bulunmamaktadır. Siyasi tarih meraklıları, güç ve dengelerin yüzer yıllık dönemler halinde el değiştirdiğini bilirler. Bu anlayışla Batıyı temsilen ağırlıklı İngiltere ve ABD’nin yaklaşık üç yüz yıldır taşıdığı medeniyet bayrağı, yorulmaları sonucu bugün doğuya teslim edilmek üzeredir. Bu sonucu, İsrail’in bir ileri karakol olarak İslam dünyasının kalbinde kurulması, Irak ve Afganistan işgalleri de değiştiremeyecektir. Peki, Batı neden diğer kadim medeniyetler gibi uzun süreli yaşayamamıştır? Burada Batılı anlayışın her ne pahasına olursa olsun aşırı kazanma hırsı en önemli etken olmuştur.
Günümüzde bilgiye daha çok sayıda insan tarafından kolayca ulaşılması, olacakları, olanları ve olmuşları daha doğru olarak önümüze getirmektedir.
Bilgiye çok çeşitli kaynaklardan kolayca ulaşılması ; düne kadar çok dar çevrede bilinen, Batının gelişmesinin altında yatan gerçeğin İslam medeniyeti olmasının yanında; Osmanlı İmparatorluğunun yakın bölgesindeki milletleri yaklaşık dört, beş asır gibi çok uzun bir sürede kimsenin burnunu dahi kanattırmadan adaletle yönetebilmesini gün ışığına çıkarmıştır.
Yakın gelecekte dünyayı hangi değişiklikler beklemektedir?
-ABD ve AB (görünürde ekonomik nedenlerle) dağılacaktır.
-AB ülkeleri, Almanya’nın bünyesinde (liderliğinde) yaşamlarını devam ettireceklerdir.
-Latin ülkeleri (yakın tarihe kadar sömürge olarak yaşayanlar) gelişmelerine paralel olarak kendi birliklerini kuracak ve Asya’da oluşacak gücü dengelemeye çalışacaklardır.
-Çin ve Rusya (Dirsek teması ile Almanya ile) birlikte hareket etmek zaruretinde kalacaklardır.
– Bölgemizde, Büyük Türkiye birliği kurulacak, İsrail tek yaşama şansı olarak kurtuluşu Türkiye birliğine katılmakta bulacaktır.
İfadelerimizi geçerli kılabilecek anlayışlar;
-Büyük ordular, büyük yıkımların da nedenleridir.
-Büyük devletler, (düşman olamayacak dengedeki) dostları sayesinde varlıklarını sürdürebilmektedir. Bu bakış açısına göre Batının ne kadar dostu kaldığına okuyanlar karar verebilirler.
-Şiddet, devletleri hızla büyütmesi oranında, bir o kadar da hızla çöküşe götürmektedir.
-Büyüyen her şey, limitine geldiğinde aşağı inmektedir.
-Tarih bize göstermektedir ki, kalıcı güç yoktur. Ömrü (biraz daha) uzun güç vardır.
….
Bunların ışığında İsrail…
-Kurucuları güçlerini kaybettiğinde İsrail’in bölgedeki varlığı sorgulanacaktır, sorgulanmaya başlanmıştır.
-Yeni güç dengelere göre, İsrail’in varlığının onlara bölgede bir yararı yoktur.
-Rusya’nın, NATO-Türkiye-İsrail ilişkisinde bundan sonra kazanacağı bir değer kalmamıştır. Ancak, İslam ülkelerinin birliklerinin güçlenmesine paralel olarak (desteğinin devamı halinde) kaybedecekleri olacaktır.
….
İsrail, bölgede varlığının genetik şifresi olan Türkiye’ye (görünürde ) neden tavır almaktadır?
-Yahudiler dün ve bugün Türkiye’den hayır görmüştür, ancak bir zarar görmemiştir.
-Meşhur “varlık vergisindeki” sıkıntılarının kaynağı da (kanaatimiz) Türkiye değildir.
–İsrail, keser ve sapın döndüğünde, yine (Müslüman) Türklere muhtaç olacağını herkesten daha iyi bilmektedir.
…
İsrail, bölgesinde Batıya (kurulan devlet nedeniyle) bir taraftan diyet borcunu öderken, bir taraftan tetikçiliklerini yapmaktadır.
Ancak, Batılılar bölgeyi sömürürken Museviler ve Müslümanlar birbirlerinin kanlarını dökmektedirler.
İsrail devletinin akil insanları, yarın batılıların buralardan çekildiğinde, bizlerin bölgede bir arada yaşamak zorunda olacağımızı kendilerine bir daha ve sık sık hatırlatmalıdırlar.
Yahudilere en büyük zararı yine balta-sap örneğinde olduğu gibi Siyonist anlayışa sahip gözlerini hırs bürümüş olanları vermektedir.
Kaybeden Türkiye olmamakta, olanlar taşların yerine oturmasını sağlamaktadır.
Huzur isteyenler, çevresine huzur vermek zorundadırlar.
www.canmehmet.com
Resim : Tarafımızdan hazırlanmıştır.