Dünyanın en büyük İmparatorluklarından birisini kurmuş ve bunda da çok başarılı olmuş Osmanlı Hanedanı, bize uzun yıllar boyunca ve kasıtla yanlış anlatıldı.
Bu, Osmanlı Torunlarının, Atalarının davasını ve iddiasını takip etmemeleri için işgalci batı tarafından bilinçli olarak eğitim sistemimize sokulmuştur. Ve maalesef bugün dahi bizler bunun farkında değiliz.
Çünkü okumuyor, araştırmıyor ve sorgulamıyoruz.
…
Osmanlı Devleti, aşağıda batılı düşünür ve devlet adamlarının değerlendirmeleri ile aktarılmaktadır.
Yorum her zaman olduğu gibi okuyanların basiretine bırakılmaktadır.
…
(1) Filozof Tommasa Campanella
Güneş Ülkesi isimli ütopya eseri ile ünlenen İtalyan Filozof Tommaso Campanella (1568-1639) şair, yazar ve filozoftur. “Güneş Ülkesi, isimli eser, filozofça bir devlet tasarısıdır. Platon’un Devlet’i, Thomas Moore’ın Ütopya’sı çizgisinde, toplum yararını bireyinkiyle bağdaştırıp, halklı bir düzen tasarısı getiren Güneş Ülkesi, sosyal bilimlere eğilenlerin okumadan edemeyecekleri, dünya üniversitelerinde de yardımcı kitap olarak salık verilen ana yapıtlardan biridir.
“Filozof Companella, son tahlilde Osmanlı’nın şahsında; her şeyin ideal ve nihaî anlamda tatbik edildiği “Güneş Ülke” özlemini şu şekilde tavsif ve tarif etmektedir:
“Güneş Ülke’yi yeryüzünde bulmak mümkün müdür?
-Fikir hürriyetine, Vicdan hürriyetine, lisan hürriyetine ilişmeyen Türklerin varlığı hiç olmazsa yarın böyle bir ülkenin var olacağını bana hissettiriyor.
Madem ki, düşünceyi zindana koymayan, hakikat sevgisini zincire vurmayan bir millet, o cesur, âdil Türkler var; üzerinde yalnız hakikatin, adaletin ve hürriyetin hüküm sürdüğü bir “Güneş ülke” yarın neden vücut bulmasın?”
…
(2) Sırbistan Kralı George Brankoviç, Fatih Sultan Mehmed Han, Rumeli’deki fetihleri genişleterek Sırbistan sınırlarına geldiği zaman, iki ateş arasında kalan Ortodoks Sırplar, Katolik Macaristan ile Müslüman Osmanlı arasında tercih yapmak zorunda kalmışlardı. Sırbistan Kralı George Brankoviç, Hem Macar Kralı jan Hunyad’a hem de Sultan Fatih’e heyetler gönderdikten sonra;
Osmanlı’yı daha müsamahalı bularak kendilerine aynı dine mensup Hıristiyan Macarlara karşılık Müslüman Osmanlı’yı tercih ve itaat etmişti.
Çünkü. Macar Kralı’nın; “Sırbistan’ın her tarafında Katolik kiliseleri tesis edeceğim; Ortodoks kiliselerini yıkacağım!” sözüne, Fatih; “Her caminin yanında bir kilise inşa edilecek!” şeklinde karşılık vermişti.
…
(3) Fransız Gazeteci Stefan Laussanne, Balkan Harbi sırasında Bulgar Millî Meclisi nde âza olan yaşlı bir Bulgar nasyonalistiyle tanışır ve söylediklerini açık kalpliliği ile yazar;
“Bizimle Türkler arasında hiçbir esaslı ihtilaf yoktu. Şikâyetimiz de yoktu… Bizim Sırplarla ve Yunanlılarla müstakil birer devlet olarak komşuluğumuz ve bilhassa, üzerimizde Rus minnetini ve hâkimiyetini her zaman duymamızın huzursuzluğu, Osmanlı idaresinde yaşamaktan çok beterdir. Biz de, Çocuklarımız da yaptığımız hatanın acısını çok çekeceğiz.” İleride ne olacak bilir misiniz?
Osmanlı Devleti dünya üzerinde bir muvazene unsuru ve yeri doldurulamaz bir imparatorluk olarak elini eteğini çektiği zaman Avrupa, Rusları kendi topraklarından çıkaramayacaktır. Balkanlar da huzur ve sükûn yüzü görmeyecektir…” (Kaynaklar için bakınız: ( https://www.canmehmet.com/vatandasin-osmanli-tarihi-dede-seni-affetmeyecegim-osmanlinin-gunes-ulkesi-oldugunu-neden-gizlediniz-8 )
**
Bizans İmparatorluğunu fetheden Müslüman Türkler ‘in kurduğu Osmanlı Devleti : 1400’lü yılların ortalarından, Birinci Dünya Savaşı’na kadar medditerranilere (Akdeniz’e) hakim oldular ve Venedik Ticaret Cumhuriyetinin düşüşüne yol açtılar. Kudüs ve Mekke de dahil olmak üzere neredeyse tüm Müslüman Dünyasını kontrol ettiler, Akdeniz’de gerçekleşen tüm ticareti kontrol ettiler.
Dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğu, neredeyse iki yüzyıl boyunca Dünya siyasetine hükmetti.
…
Osmanlı İmparatorluğu, 1299 yılında kurulan emperyal bir devlettir. İmparatorluk, (Bugünün) Avrupa’sında birçok alanı kapsayacak şekilde büyüdü ve sonunda dünyanın tarihinin en büyük, en güçlü ve en uzun ömürlü imparatorluklarından biri oldu…
Osmanlının yıkılması gündeme gelince, Hristiyan Avrupalı Devletler önce bu konuda kendi aralarındaki anlaşmışlar ve ancak bundan sonra Osmanlı Devleti parçalanabilmiştir. Osmanlı Devletinin “Hasta Adam!” olması ile ilgili iddia (yıkımına haklılık kazandırmak için) bir propagandadır. “Hasta” olan bir Devlet I. Dünya Savaşında : Yedi-Sekiz cephede yaklaşık üç milyon askeri besleyemez ve ordusunu donatamazdı. Bunların yanında, dönemin en güçlü devletlerinden İngiltere ve ortaklarını (Irak Cephesinde) Kut’ül Amere’de ağır bir mağlubiyete uğratamazdı. Osmanlı Devleti parçalanmaya hazırlık için yaklaşık 200 yıllık sürede (kasıtla çıkarılan iç isyanlar ve savaşlarla) zayıflatılmış ve I. Dünya Savaşı ile içte ve dışta çeşitli diplomatik oyunlarla dönüştürülmüştür.
Maalesef, gerek Avrupa ve gerek bizdeki tarih yazımları : Taraf devletlerin bizimle ilgili -gizli- arşivleri açmadığı ve sansürlendiği ; kısmi gerçeklere ulaşan Akademisyen-Tarihçilere de yazmamaları için ağır bir baskı uygulandığı için işin mutfağında neler pişirildiğini! henüz tam olarak bilemiyoruz.
…
Osmanlı İmparatorluğu, dönemine göre askeri organizasyon ve üstün taktiklere sahip olduğu için hızla büyümüştür. 1535 yılında Sultan Süleyman’ın saltanatı ile Türk adli sistemi yeniden düzenlenmiş ve Türk kültürü (Osmanlı Medeniyeti) önemli ölçüde zenginleşmeye başlamıştır.
**
1853-1856 yılları arasında yaşanan, İngiliz-Fransız ve Rusların dahil olduğu Kırım Savaşı, imparatorluğun ekonomisine ağır darbe vurmuş ve bu savaş ile ilk kez dış borçlanma yapılmıştır. Bu savaş sonuçları itibariyle : Gereği ve sonuçları üzerinde ciddi bir araştırmayı hak etmektedir.
…
Osmanlı İmparatorluğu, dünya tarihinde en büyük, en uzun ömürlü ve en başarılı imparatorluklardan biriydi.
Gerçeğinde Lozan Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğunun bir tasfiyesi ise de, Osmanlı Devleti ruhu ile (Halkının gönlünde) yaşamaya devam etmektedir.
**
İmparatorluğun birkaç asır süren büyük başarısının arkasında : “Devletin Dini Adalettir” anlayışı ; hoşgörülü yönetim, güçlü ve organize ordu ile merkezi idare yapısı vardır.
**
Meraklıları aşağıdaki konulara verilen linklerden ulaşabilirler :
–“Osmanlı Devleti’nde (Çağına göre) Sanayi gelişmemişti…”
–“Osmanlı Sanata düşmandı…”
Ki, bunlar ağır bir iftiradır. Meraklıları aşağıda verilen Amerikalı İlim insanının araştırmalarına bakabilirler:
**
Osmanlı, 1502’de Leonardo da Vinci’ye bir köprü projesi hazırlatır ve bu proje 500 yıl sonra Norveç’te hayat bulur. Norveçliler de kıskanmadan bunu açıklarlar.
**
Biz Amerikalı ’ya Hayran Amerikalı Bize…!
“…George Washington tarafından Amerika’nın kuruluşundan sonra yapılan Temsilciler Meclisi’ne 1945 yılında yenileme ve düzenleme çalışmaları için gelen bir heyet tarafından dünyanın en büyük 23 kanun yapıcısının büstünü koymayı kararlaştırmıştır. Bu karar ABD Kongre Meclisi tarafından onaylandı.
Bunun ardından Colombia Tarih Derneği, Pannsilvania Üniversitesi ve ABD Temsilciler Meclisi Kütüphanesi titiz çalışmaların ardından Kanuni Sultan Süleyman ve 22 kanun yapıcının büstünün yapılıp ABD Temsilciler Heyeti Galerisine konulmuştur.
Fazlası ve kaynaklar için bakınız: https://www.canmehmet.com/vatandasin-osmanli-tarihi-osmanlilar-imrenilecek-bir-gunes-ulkesi-kurdular-7
**
Osmanlılar, 1855 (Dünya) Paris Fuarı’nda, Kumaş dokuması, kumaş kalitesi ve renklendirmesi değerlendirmelerinden birincilik ödülü alırlar. İngilizler o dönem Osmanlılardan “boya-boyama teknolojisi” satın almıştır.
Kaynak; “Sanayi Devrimi Çağında Osmanlı İmalat Sektörü” DONALD QUATAERT, 1993 Cambridge University Press)
Daha fazlası için bakınız: https://www.canmehmet.com/osmanli-imalat-sektoru-osmanli-doneminde-cagdisi-olmamis-geri-kalmamistir-4
**
Ünlü Fransız düşünür Voltaire, Osmanlı’nın aleyhindeki art niyet ürünü tarihî iftira ve çarpıtmalara cevap verdikten sonra gerçeği şu şekilde itiraf etmiştir:
“… Ulusların mal ve canlarıyla topyekün pâdişâhın kölesi sayıldığı iddia ediliyor. Böyle bir idare kendiliğinden çökerdi.
Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Aralarında hiçbir sınıf farkı yoktur. Sultanlar müstebit değildir. Bütün tarihçilerimiz, Türk imparatorluğunu istibdada dayanan bir devlet olarak göstermekle bizi çok aldatmışlardır.
Türk Devleti demokrasidir. Sultanlar devlet işlerinde keyiflerine göre hareket edemezler. Vergileri artıramazlar ve hazinenin parasına dokunamazlar…
Hiçbir Hıristiyan Devleti, kendi topraklarında Türklerin bir camisi bulunmasına müsaade etmez. Oysa, Türkler bütün Rumların kiliseleri olmasını hoş görürler.” Kaynaklar için bakınız: https://www.canmehmet.com/vatandasin-osmanli-tarihi-dede-seni-affetmeyecegim-osmanlinin-gunes-ulkesi-oldugunu-neden-gizlediniz-8
**
Osmanlıya hala kimler küfrediyor?
Sevr anlaşması öncesi Lozan’daki İngiliz temsilcisi Lord Curzon hükümetine verdiği memorandumda bütün batı dünyasının görüşlerine tercüman olarak şu açıklamayı yapıyordu.
–“Türkleri Avrupa’dan ve İstanbul’dan sürmek için 500 yıldır beklediğimiz fırsat doğmuştur. Bu fırsat asla kaçırılmamalıdır.”
-1899 Yılında Avam kamarasında yaptığı bir konuşma sırasında Kur’an-ı Kerimi gösterip masaya atarak “bu Kuran Müslümanların elinde kaldıkça biz onlara hakiki hâkim olamayız. Ya Kuran’ı ortadan kaldırmalıyız veya onları Kur’an’dan soğutmalıyız” diyen İngiliz Başbakanı Gladston ise, Lord Curzon’un bu görüşünü destekleyerek “Barbar Türkleri Asya’ya Sürmeliyiz” açıklamasını yapıyordu…”(1)
**
Sonsöz:
Osmanlı (Yönetimi esnasında) asla utanılacak bir şey yapmamış; örnek, gıpta edilecek bir dünya devleti olarak yaşamış ve tarihteki yerini almıştır.
Osmanlı, bilinen Dünyanın ilk hayvan Hastanesi’ni (Bursa’da) açacak kadar büyük bir medeniyet sahibidir.
Osmanlıyı (Medeniyetini) tanımak isteyenler Vakıf Müesseselerini, Mahalle Kültürü ve Avarız Vakıflarını öğrenmelidir.
Osmanlı, bir hanedan olarak ülkesinin ve halkının ihtiyacı olduğu her dönemde gereken tüm fedakarlığı yapmış; Beş parasız sokağa atılmalarına (sürgün edilmelerine) rağmen (asla bencillik yapmamış) hala devletine ve milletine saygılı ve tek bir fena söz dahi söylememiştir.
Osmanlı, Medeniyettir, İnsaniyettir, ilim ve kültürdür.
Bu cennet toprakları, asırlar boyunca kanları ve canları pahasına kazanarak bize yurt olarak bırakan tüm atalarımıza, şehitlerimize rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun, inşallah.
(*) http://thebiography.us/en/cerda-y-bosch-clotilde , http://www.unless-women.eu/biography-details/items/cerda-i-bosch.html Ayrıca fazlası için bakabilirsiniz: https://www.canmehmet.com/osmanli-egitim-sistemi-haksizlik-karsisinda-dilsiz-seytan-olmayan-matmazel-esmeraldaya-vefa-borcumuz-var-1
www.canmehmet.com
Açıklama ve Kaynaklar :
Resim : Tarafımızdan hazırlanmıştır.
–https://www.thoughtco.com/the-ottoman-empire-
–https://www.britannica.com/place/Ottoman-Empire
(1) Prof. Dr. A. Haluk ÇAY, 1996, “Her Yönüyle Kürt Dosyası” S.13–14, Turan Kültür Vakfı Yayınları Ayrıca bakınız, Prof. Karaca’nın “Büyük Oyun” isimli eseri ve fazlası için: https://www.canmehmet.com/lozanda-lokomotif-vagonlardan-ayrilir-ve-salip-hilali-halletmistir-2