Kuzey Kore Başkanı’nı, (Torun-Kim Jong-un) duymayanımız yoktur. Dedesi (Kim İl-Sung), 1949 Yılında bizimle de yakından ilgisi olan bir konuda konuşmaktadır. (**) Konu; “Marshall yardımı”. Bu yardımı ve arkasında yatan niyetleri öğrenmeden, dün ve bugün yaşadıklarımızı doğru olarak anlamak mümkün değildir.
Bu bakış açısı ile bu bölüm Kuzey Kore Lideri’nin 1949 Yılındaki konuşmasına ayrılmıştır.
…
“…Kuzey Kore’de bunlar yaşanırken dünya siyasetinde de önemli gelişmeler oluyordu. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ortaya çıkan yeni dünya düzeninde iki büyük galip devlet, belirli bir ideolojik örgütlenme ve amaç birliği etrafında kendi taraftarlarıyla kamplara ayrılıyorlardı.
Sovyetler Birliği’nin öncülük ettiği Doğu Blok’u Kuzey Kore ve Çin’in de dahil olduğu sosyalist devletlerden oluşuyordu.
İkinci Dünya savaşı sonrası ortaya çıkan yeni siyasi haritada Stalin Avrupa’dan çok şeyler istiyor ve buna göre de bir yol haritası çiziyordu. İkinci Dünya savaşında Batı ile özellikle ABD ile kurduğu birleşik cephe giderek anlamını yitiriyor, yerini işbirliğinin aksine keskin bir rekabet almaya başlıyordu.
Ancak hiçbir zaman Stalin, Batıyı ve ABD’yi doğrudan karşısına almıyordu. Bu gerçek, Kore Savaşı boyunca bir kez daha kanıtlanacaktı.
Almanya ve Japonya’ya karşı ABD’nin en büyük müttefiki olan Sovyetler Birliği giderek ABD ve Avrupa için bir tehdit haline gelmeye başlıyordu. Özellikle Sovyetler Birliği’nin yayılmacı siyaseti ve devlet ideolojisi olan komünizmi ihraç etme stratejisi Batılı başkentleri endişelendiriyordu.
Savaş sonrası Avrupa, harabeye dönmüş şehirleri, dibe vurmuş ekonomisi ve zayıf siyasi iktidarı Sovyet yayılmacılığı için oldukça elverişli bir ortam sunuyordu.
1945-1949 yılları arasında yaşanan Çin İç Savaşından Çinli komünistlerin zaferle çıkması ve Çin’de komünist rejimin kurulması, ABD’nin komünizmin yayılmasına yönelik endişelerinin sadece Avrupa ile sınırlı kalmayacağını göstermekteydi.
Bu nedenle, ABD önderliğindeki Batı Bloku bir takım önlemler alarak öncelikle komünizmin ve Sovyet yayılmacılığının Avrupa’da önlenmesi yoluna gidildi.
Bu bağlamda, öncelikle Marshall Yardımı ile Avrupa devletleri ekonomik açıdan ayağa kaldırılmaya çalışıldı.
Ekonomik refahın yükseltilmesine yönelik çabalara, Avrupa devletlerinin güvenliğini müşterek bir şekilde ABD’nin garantisi altında sağlanmasına olanak veren NATO’nun kurulması eşlik etti.
Tüm bu gelişmeler Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku tarafından tehdit olarak algılandı. Kore Savaşı öncesi bu gelişmelere diğer komünist liderler gibi Kim İl Sung da sert tepki verdi. Tüm bu gelişmeleri Kim İl Sung, 15 Aralık 1949’da Kore İşçi Partisi Merkez Komitesi’nin İkinci Genel Kurul Toplantısına sunduğu raporda şöyle değerlendiriyordu: (1)
–“..Amerikan ve İngiliz emperyalistlerinin, yeni bir savaşı hazırlamak ve diğer ulusların bağımsızlık, özgürlük ve eşitliklerine kastetmeyi amaçlayan saldırgan politikalarını, şu gerçeklerde daha açık görmekteyiz.
İlk olarak, Amerikan ve İngiliz emperyalistleri; dünyanın her yerinde hava ve deniz üsleri kurmak ve onları yeni bir savaş hazırlığı için talim alanlarına dönüştürmek.
Kendi etki alanları içinde bulunan dünyanın birçok memleketlerinde halkın benimsemediği gerici hükümetleri silah zoru ile iş başına getirmek ve bu ülkelerde gerici güçler meydana getirmek için her türlü sinsi Amerikan ve İngiliz emperyalistlerinin, yeni bir savaşı kışkırtmaya yönelen entrikaları, aynı şekilde, Batı Almanya’ya uyguladıkları politikadan da anlaşılmaktadır.
Amerikan ve İngiliz emperyalistleri, Almanya’da, demokrasiyi geliştirmek şöyle dursun, Müttefikler arasında Almanya meselesinde varılan bütün, antlaşmaları bozarak, saldırgan emellerini gerçekleştirmek amacıyla, Batı Almanya’nın savaş endüstrisini canlandırmak ve yeni bir savaşta Alman halkını savaş alanına sürmek niyetiyle Batı Almanya’da faşist bir rejim yaratmaya çalışmaktadırlar.
Nitekim bu Ülkede ayrı bir kukla Bonn Hükümeti kurarak Birleşik Demokratik Alman Devletinin kurulmasını engellemişlerdir.
Üçüncü olarak. Amerikan ve İngiliz emperyalistlerinin saldırgan politikaları, keza, “Marshall Planı” diye bilinen ve birçok Batı Avrupa ülkesini politik ve ekonomik yönden egemenlikleri altına almayı ve saldırgan emellerinde onlardan yararlanmayı amaçlayan planda da açıkça ortaya çıkmaktadır. Amerikan tekelci sermayedarları, “Marshall Planı” na dahil olan ülkelerin ekonomisini kontrol altına alarak ve pazarlarını kendi artık ürünleri ile doldurarak bu memleketlerin ulusal ekonomilerini altüst etmektedirler. (2)
“Marshall Planı”, Amerikan emperyalistlerinin, diğer ülkeleri politik ve ekonomik bakımdan kendine tabi kılmaya ve ulusal bağımsızlık ve özgürlüklerini çiğnemeye yarayan saldırgan bir araçtır. Dördüncü olarak, Amerikan ve İngiliz emperyalistlerinin yeni bir savaşı kışkırtan entrikaları; “Batı İttifakı”, “Kuzey Atlantik Paktı”, Akdeniz, Yakındoğu ve Uzakdoğu Antlaşmaları diye adlandırılan çeşitli uydurma askeri anlaşmalarda görülmektedir.
Amerikan ve İngiliz emperyalistleri tarafından uydurulan, istisnasız bütün bu birleşmeler, saldırgan emellere ve yeni bir savaşa sürükleme entrikalarına hizmet etmektedir. “Kuzey Atlantik Antlaşmasının amacı, Amerikan ve İngiliz iktidar çevrelerine, dünyaya egemen olmak için, ne kadar mümkünse o kadar ülkeyi kendilerine tabi kılmak, onları saldırgan arzularına hizmet edecek şekilde sömürmek ve çeşitli memleketlerde saldırgan politikalarına karşı koyan işçi sınıflarının yönettiği halk kitlelerinin mücadelelerini bastırma olanağını sağlamaktır…”
..
Komünist Kuzey Kore Başkanı’na göre “Marshal Yardımı” nedir?
-“…Amerikan tekelci sermayedarları, “Marshall Planı” na dahil olan ülkelerin ekonomisini kontrol altına alarak ve pazarlarını kendi artık ürünleri ile doldurarak bu memleketlerin ulusal ekonomilerini altüst etmektedirler…”
…
Bu noktada yardım arefesinde bizde kapatılması düşünülen Yerli Uçak fabrikaları ile ilgili konuşmalara gidiyoruz.
-“…Türkiye’de de görevi Nuri Demirağ’dan devralan THK’nın lisans altında ve yerli dizayn uçak ve motor yapmaya devam ettiği bir dönem yaşanırken., dönem sonunda, evvelki paragrafda sözünü ettiğim Marşal Yardımı denen, bizim için yardım değil felâket olan dalavere sebebiyle faaliyetine son verme zorunda kalınmış; uçak yapımı ile ilgili neyimiz varsa (Etimesgut THK fabrikası vs) dağıtıp bu işe son vermek kaydı ile ordumuz 2.DH (Dünya Harbi) artığı avcı uçakları ile donatılmışdır (!?).
Bu bir katliamdır bence: Yetişmiş-tecrübeli insan birikimi, senelerin ürünü arşiv ve takım-tezgâh bütün fabrika yok edilmiş; ama ordumuz, sözde daha modern uçaklarla takviye edilmişdir.
Sevinelim mi, ağlayalım mı? O günlerde THK Etimesgut uçak fabrikasında çalışan, lisans altında ve yerli dizayn uçak imal eden mühendisler (meselâ, her ikisi de 90’lı yaşlarında ve hâlen sağ Zafer Orbay ve Şükrü Er) o devrin Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın huzurunda, kendi tabirleriyle “koskoca herifler” ağlayarak,
–“bizi dağıtmayın; bir salon tahsis edin; çayımızı verin; size, gelişmeleri takip ederek durmadan dizayn yapalım-geliştirelim; birgün oradan tekrar başlarız”
diye yalvarmışlar ise de kulak veren olmamışdır.
Hocam Zafer Orbay’dan dinlemiş idim: Sâdece bir general, yarı güler, yarı ağlar durumda, gerçeği şu sözle açıklamış:
-“Çocuklar, gâvur bedava veriyor; buna can mı dayanır?’(4)
…
Fabrikaları kapatılmasının görünür nedeni olan “Marshal Yardım” paketi sürecine baktığımızda;
–“Marshall Planı, II. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir.”
-O dönem iktidarda kim vardır? İsmet İnönü değil mi?
-Sonra gelen dönemde, Mayıs 1950’de iktidarda kim vardır? Celal Bayar ve Adnan Menderes.
Peki, Celal Bayar Kimdir?
–Hem Mustafa Kemal Paşa’nın hem de İnönü’nün Başbakanı; Atatürk’ün mutemet adamıdır. O kadar güvenmektedir ki, Ona, “İş Bankası”nı kurdurarak birikimlerini emanet etmiştir. Bayar’da herhalde bunun karşılığı-ilgili olarak, “Atatürk’e Muhalefet Kanunu”nu çıkarmıştır.
-Peki, Demokrat Parti, gerçekten (Tek parti ve İnönü’den) bağımsız bir parti midir?
…
İnönü: “Amerika’ya demokrasiye geçeceğimizi müjdeleyiniz”:
Bunun bariz belgesi, 5 Mart 1945’de Dışişleri Bakanı Hasan Saka’nın başkanlığındaki heyetle San Fransisco’ya giden Feridun Cemal Ekin’in yazdığı bir hatıra yazısında şöyle dile getirilmiştir: “Amerika’ya Dışişleri Bakanı rahmetli Hasan Saka’nın başkanlığı altında, benim de delege olduğum geniş bir heyetle katılacaktık. Cumhurbaşkanımıza veda ettim. İnönü bana şu kayda değer sözleri söyledi:
‘Amerikalılar çok partili demokrasiyi ne zaman kuracağımızı sizlere sorabilirler. Bu soruya şöyle cevap verirsiniz: Savaş bitince bu amacı gerçekletirmek cumhurbaşkanımızın en aziz arzusudur. (5)
…
İnönü, Kurucularının hepsi (eski) CHP’li olan Demokrat Parti’nin daha doğmadığı-olmadığı bir ortamda Amerika’lı yöneticilere ne demektedir?
-“Biz çok partili hayata geçeceğiz.”
-Kim ile?
-Eski başbakanları Bayar’la.
-Mustafa Kemal Paşa, kendine bir Muhalefet Parti’si kurarken başına kimi getirmiştir? Eski Başbakanlarından Ali Fethi Okyar’ı…
-İsmet İnönü kimi getirmektedir?
–Eski başbakanlardan Celal Bayar’ı…
İlginç değil mi?
Devam edecek…
Resim:https://www.memurlar.net/haber/505692/ataturk-havaalani-ve-nuri-demirag.html sitesinden alınmıştır.
Konuya meraklıları daha fazlası için bakabilirler; https://www.canmehmet.com/cumhuriyetin-ilk-yillarinda-yerli-ucak-urettik-mi.html
(*) “Marshall Planı II. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir. 16 ülke, bu plan uyarınca ABD’den ekonomik kalkınma yardımı almıştır.” (Vikipedi)
(**) Kim İl Sung (1945-1994) 15 Aralık 1949’da, Kore İşçi Partisi Merkez Komitesi’nin İkinci Genel Kurul Toplantısına sunduğu rapor içeriğinden (“Kuzey Kore”den alıntı)
Kaynaklar;
(1) “Kuzey Kore Bir Komünist Hanedanlığın Hikâyesi”, Birinci Cilt. Dr. Barış ADIBELLI, Dipnotu
(2) Kim ll Sung, Marksizm- Leninizm ve Proleter Enternasyonalizmin Bayrağını Yüceltelim, (çev. Sakıp Bilir), A Yayınlan, 1976,s.7. (“Kuzey Kore” Dipnotu)
(3) A.g.e. Sahife;8 (“Kuzey Kore Bir Komünist Hanedanlığın Hikâyesi”, Birinci Cilt. Dr. Barış ADIBELLI, Dipnotu)
(4) “TÜRKİYE’DE İNSANSIZ UÇAK ALDATMACASI“ Prof. Dr. Ahmet Nuri Yüksel, 1. Basım, Mart 2012 sahife; 214
(5) Saklanan gerçekler, Sahife;30 (Daha fazlası için bakınız )
Yorumlar
- Ankaralı Yusuf dedi ki:25/10/2019, 21:50Sayın CanMehmet (Mehmet ismi baş harfi büyük olması gerekir, bu yüzden bitişik de olsa büyük harf ile yazdım)sizi tebrik ederim, gözlerimdeki rahatsızlığa rağmen uzun süredir (4-5 saat) bütün yazılarınız okudum. Sultan Abdülhamid (r.a.)’in eşinin Fransa’daki durumunu yazan yazınızı, sosyal paylaşım sitesinde (facede) birisine cevap ve tepki olsun diye yazdım. Ancak bugün için bu kadar yeter diyorum ve yarın Canmehmet aklımda kalması suretiyle, yeniden yazılarınıza odaklanacağım. Ancak yazılarınız çok uzundur. Bunun nedeni de konunun anlaşılması açısından detaya girmenizdendir. Selam ve saygılarımla, Allah’a emanet olunuz.Cevapla
- canmehmet dedi ki:26/10/2019, 14:48Değerli (Ankaralı) Yusuf Yılmaz, nezaketinize ve yazılara ilginize teşekkür ediyorum. Yazıların uzunluğu konusundaki haklı serzenişlerinizi diğer okuyanlarımız da dile getirmektedir. Ancak, yazılarımızda ileri sürülen iddialar; yaygın bilinenlerin karşı tarafındadır. Bu nedenle konular, hem detaylı yazılmakta, hem de farklı kaynaklar kullanılmaktadır. Sağlıcakla kalınız.